Adı İçin Yaşamak - 1

Yıkmak çok kolay,
Yapmak ise hep zordur.
Cehenneme gitmek çok kolay, cennete gitmek ise çok
zordur...

Cehennem ise kolaylıklarla çevrilmiştir.”
Hadisi şerifi gerçeği apaçık bir şekilde önümüze sermektedir...
Cennet; yokuşu tırmanmaktır, çaba ve gayrettir...
Cehennem ise iniştir, kendini bırakırsan uçurumdan aşağı yuvarlanır, yerin dibini tez bulursun...
Bu sebeple hayat yolunda yürürken, dikkatli bir şekilde
yürümek gerekiyor...
Sendelemeden yürümenin yolu, Allah’ın emirlerine ve
yasaklarına uymakla mümkündür...
Önemli olan çevremizi aydınlatmak ve kimsesizlerin
elinden tutmaktır...
Önemli olan dosdoğru olmak ve çevremizi de dosdoğru
hale getirmek için gayret sarfetmektir...
İşte o zaman hayat güzelleşecek ve Müslümanlığımız anlam kazanacaktır...
“Sizin vesilenizle bir gencin Hidayet bulması, dünyadan
ve içindekilerden daha hayırlıdır.”
Gecenin Kalbi 131
Buyuran sevgili peygamberimiz bu hakikatı en güzel şekilde bize açıklamıştır...
Nitekim Kuran-ı Kerim’de yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır;
“Siz insanlar için meydana çıkarılan en hayırlı ümmetsiniz; insanlara iyiliği emredersiniz, kötülükte bulunmamalarını
söylersiniz ve Allah’a inanırsınız...” (Ali İmran/110)
İslam, sadece kendimizi kurtarmak değildir, aksine etrafımızda bulunanlarla birlikte yaşamaktır...
İslam toplumsal ve sosyal bir nizamdır, bencilliği ve enaniyeti yok etmek için gelmiştir...
“Komşusu aç iken yatan, bizden değildir.”
Ve “Müslümanların derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” Fermanları da İslam nizamının dinamikliğini ve mükemmel bir nizam olduğunu ortaya koymaktadır...
Bir tek kişinin hidayetine, hakkı bulmasına, bataklıktan
kurtulmasına vesile olabiliyor muyuz?...
İslam’ın sosyal adaletine susamış olan nesillerin elinden
tutabiliyor muyuz?...
Bir zamanlar zekat dağıtacak fakir kişi kalmadığı için,
kalpleri İslam’a ısınsın diye gayrimüslimlere zekat dağıtan,
hazreti Ömer efendimizin izinden gidebiliyor muyuz?...
Aslolan, marifet olan; başkaları için yaşamaktır...
İslam nizamının temel özelliği budur...
Ne mutlu bilgisini, şefkatını ve sevgisini paylaşabilenlere...
Ne mutlu, komşusunu doyurduktan sonra uykuya dalanlara...
Ne mutlu, yürürken, otururken, yatarken Allah’ı zikredenlere...Tefekkür edebilenlere...Selam ve dua ile...

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp