Başarının Sırrı

Peygamberimiz (a.s),elindeki bir çubukla toprağa düz bir çizgi çizerek buyuruyor;işte bu dosdoğru olan istikamet yoludur.

Sonra da bu dosdoğru yolun etrafına eğri eğri ayrılan yollar çiziyor ve buyuruyor;Bunlar da batıl yollardır,her bir eğri yolun başında bir şeytan bulunur,insanı bu doğru yoldan saptırmak için davet eder durur.”

Hayat yolunda önümüze çıkan,bizi yolumuzdan alıkoymak isteyen çeşitli engeller elbette çıkacaktır…

Önümüze çıkan engeller, bazen, bizatihi kendi hevamız ve hedonist duygularımız olacaktır…

Engeller,Bazen,bizi kıskanan ve bize haset besleyen,pusuda bekleyen,dost görünümlü kuzu postuna bürünmüş dostlar olacaktır…

Belkide bizi doğru yoldan alıkoymaya çalışan tembelliğimiz olacaktır…

Belkide bizi doğru yoldan saptırmak isteyen,nefsimizin istek ve arzuları olacaktır…

Belki de bizi yolumuzda yanız bırakan veya doğru yolda sessiz kalan yakınlarımız olacaktır…

İşte tamda burada tevekkül dediğimiz,sadece Allaha dayanarak yürümek diyerek tarif ettiğimiz en mükemmel özellik bizim kurtuluşumuz olacaktır…

Doğruluk ve tevekkül,dünyadaki bütün olumsuzlukları başarıya ve zafere dönüştüren,kişiyi güçlü kılan,yıkılmaz yapan yeryüzünün tek hakikatıdır…

Sen yürü ki, dünya yürüsün,

Sen düzel ki,dünya düzelsin…

Sen değişirsen,dünya değişir,denemesi bedava…

Doğruluğun karşısında hiçbir güç duramaz…

Tevekkülün karşısında tüm zorluklar kolaylaşır…

Kullara değil,herşeyin sahibi Allah’a dayanmak tek kurtuluştur…

Doğru yeryüzünde bir tanedir…

Örnek verecek olursak;sözünde durmamak,yalan söylemek,hıyanet içinde olmak,evrensel kanunlara göre yanlıştır,tüm insanlığın ortak kararı da budur…

Sözünde durmak,doğruluk ve ahde vefa tüm dünyanın ortak doğrusudur…

Yanlışlar ve yalanların ömrü bir günlüktür ve yalanın mumu sönmeye mahkumdur…

Onun için,hayatın sonunda ölüm bekleyen insanoğlu doğruluk üzere yaşamalı…

Hem dünyada mutlu olmanın ve hem de ahirette mutlu olmanın yolu doğruluktur…

“Hayata atılan insan,ipin üzerinde yürüyen cambaza benzer,doğruluk yolunda yürürken dikkatli olmak lazım,sağa sola yalpa yapmadan doğru yolda yürümesini bilmek lazım.” Yaşar Kaplan

Günümüzde genel uygulama;insanın,başkalarına iyiliği anlatması ama kendisini unutmasıdır…

İslam toplumlarının zayıflamasının sebebide budur…

Daima karanlığa taş atılması ve aydınlık için bir türlü ışığın yakılmamasıdır…

Aydınlık için adımlar atamıyoruz ve yıllarımızı birilerini eleştirerek tüketiyoruz…

Oysaki dünyada değişimi gerçekleştirenler,konuşanlar değil,çalışanlar ve üretenlerdir…

Şimdi üretim zamanı,

Tüketim zamanı değil…

Şimdi uygulama zamanı,

Konuşma zamanı değil…

Aslolan,statükoya boyun eğmeden,kapitalizmin vahşi pençesine takılmadan çalışma zamanıdır…

Sağa sola bakmadan,sadece doğru bildiğin yolda ileriye doğru ilerleme zamanıdır…

Engellere takılmadan,yanlışlara boyun eğmeden doğru yolda yürüme zamanıdır…

Selam ve dua ile kalın…

Paylaş Facebook Twitter E-Mail Whatsapp